Duacı muhatar adayı Sultan Kabasakal yayımladığı bildiride; 

DUACI BENİM KADERİM

Son günlerin moda tabiri “Coğrafya Kaderdir”. Doğduğum, büyüdüğüm, evlenip yuva kurduğum Duacı evet benim kaderim. Ancak insanın en büyük yaşam amacı da kaderine yön vermektir. Bunun için de önce yaşadığı yeri iyi tanımalı. Dünyanın gözbebeği, her yıl milyonlarca turistin akın akın geldiği Antalya’nın incisi, Antalyalıların yaşamak için can attığı bir mahalledir Duacı. Adı gibi, insanların yaşarken bahşedilen güzellikler nedeniyle şükrettiği bir yerdir Duacı. Havasıyla, suyuyla sessizliği ve tüm doğal güzelliğiyle bir özlemdir Duacı. 

Doğup büyüdüğü yere vefa ve gönül borcu olan herkes gibi ben de gözlemliyor ve sorguluyorum. Neden yaşadığımız yer sahipsiz diye. Sahipsiz diyorum çünkü taş üstüne taş konulmadığını, verilen vaadlerin tutulmadığını, sahibi olduğumuz yerlerin karış karış nasıl üç kuruşa peşkeş çekildiğini herkes gibi ben de görüyorum.

Genel seçimler ülkenin geleceğini, mahalli seçimler ise yaşadığınız yerin kaderini belirler. Duacı’nın bir yaşayanı, bir neferi olarak kaderimi, kaderimizi belirlemeye talip oluşumun en temel nedeni budur.

Bizi yönetmeye talip olanlar her seçim öncesi onlarca vaad sıralar. “Beni seçerseniz” diye başlar konuşmalarına, sonra yapacakları ya da yapamayacakları her şeyi vaadederler. Aradan zaman geçer, seçilenler, oy verenlerin vaadleri de unuttuğunu zanneder. 

Sultan KabasakalHer şeyden önce bir mahalle sakini olarak ben geçen seçimlerde verilen vaadlerin hepsini tek tek hatırlıyorum. Son 5 yılda Duacı’da yeni olan ne var? ATM’ler geldi mi, otobüs durakları yenilendi mi? Semt pazarı yapıldı mı? Evlerimize doğalgaz bağlandı mı? Kronik hale gelen elektrik kesintilerinin giderilmesi için bir adım atıldı mı? Sokak hayvanları olarak değerlendirilen “Can”larımızın geleceği için harekete geçildi mi? Görünür yerlerin ötesinde asfalt ve çevre düzenlemesi yapıldı mı?" Ne yazık ki bu soruların hepsinin tek bir yanıtı var...  HAYIR.

Peki bu sürede ne yapıldı? Pazar yerine asfalt döküldü, okulun giriş kapısının yeri değiştirildi, sık sık arızalanan bir anons sistemi kuruldu, mahalle sakinlerinin dışında vefat eden vatandaşların defnedilebilmesi için mezarlığımız genişletildi. Yakınımızda yeni hizmete giren Şehir Hastanesinin suyu yüzü hürmetine Karayolları tarafından asfalt döküldü ve doğalgaz hattı mahalleden geçirildi. Doğal zenginliğimiz olan ormanımız moloz yığınları altında kaldı. Öte yandan Duacı’nın mülkü olan arazilere sahip çıkılmaması ise en büyük üzüntümüz oldu.

Bütün bunların farkında olan biri olarak sorguladığım bir diğer nokta ise muhtar ne iş yapar? oldu. Tüm muhtarlık işlerinin e-devlet üzerinden yapıldığı bir süreçte muhtar, aynı zamanda kanaat önderi olduğu mahallesi için ne yapar? Veya ne yapmalı? 

Muhtar dediğin dertli olmalı. Derdi yaşadığı yeri daha güzelleştirmek olmalı. Peşkeş çekmek yerine, yaşadığı yerin değerini artırmalı, bir marka haline getirmeli. Duacı’nın, içinden geçen insanların imreneceği bir yer haline gelmesi için kafa yormalı. Bunun için sadece seçim öncesi değil seçimden sonra da sokak sokak gezmeli. Kapı kapı dolaşarak mahalle sakinlerinin bir sorunu olup olmadığını dinlemeli. Resmi evrak takibini düzenli yaparak insanların yasal haklarını gözetmeli.  Mahalle sakinlerini bir araya getirerek önce birlik olmalı sonra bu birlikten sağlanan güç ile tespit ettiği sorunların çözümü için kurumların kapısını bıkmadan usanmadan aşındırmalı.

Bir kardeşiniz, bacınız, ablanız olarak ben diyorum ki; İnsan yaşadığı yere sahip çıkmalı, haksızlıklara ve adaletsizliğe karşı dilsiz şeytan olmamalı. Gerekirse sesini yükseltmeli, yanlış gördüğü uygulamaları düzeltmek için taşın altına elini, hatta başını koymalı. 


Amerikalı bir yazarın da söylediği gibi “Bir siyasetçi gelecek seçimi bir devlet adamı ise; gelecek kuşağı düşünür." Ben siyasetçi değilim, ama bir devlet adamı mantığı ve aranızda büyümüş bir insan olarak bu güzel mahalleyi sizlerler birlikte yönetmeye talibim.


Sizden ricam, 31 Mart sabahı sandık başına gittiğinizde bunları düşünün. Yaşadığınız yeri layık olduğu noktaya taşıyabileceğine inandığınız, seçim öncesi hatırlayana değil sizi unutmayan birine oy verin. Gelin, el birliği ile kaderimiz olan Duacı’yı hakettiği yere getirelim.